Sunday, 27 September 2015

3 Sene Sonunda Nihayet!

Geç olsun güç olmasın demiş atalaramız bence çok da doğru söylemişler yoksa Kuzguncuk sahilinde sevimli bir ara sokakta saklanmış olan belkide İstanbul’un alışıla gelmiş,sıradan ve 3.sınıf malzemelerle hazırlanan balıkçı diye geçinen yerlerine inat birşeyler yapmaya çalışan yani tabiri yerindeyse akıntıya karşı kürek çekmeye çalışan son derece şık bir balık restaurantı olan Kosinitza’ya bu kadar geç ziyaret edişime çok üzülürdüm.Kosinitza’nın ilk defa adını ve methini bundan yaklaşık 3 sene önce duymama rağmen ilk ziyaretim bundan yaklaşık bir sene önce istediğim kişiyle istemediğim bir sıfatta oldu.
                Bu gibi özel hatıralarım dışında benim için burayı diğer balık restaurantlarından  ayıran en önemli özelliklerin başında Kosinitza’nın yaratıcısı İbrahim Bey'in malzeme kalitesine verdiği önem ve İbrahim Bey'in başta Fransız,İspanyol ve İtalyan Mutfağına olan ilgisinin esintilerini mönünün her sayfasında rastlıyor oluşum.Örneğin Marsilya’nın geleneksel balık çorbası olan “Bouillabaisse” ile başlayan bu özel gastronomik şöleni Gallego usulü scallop(tarak),Marsilya usulü Lipsos,kırmızı şarapta pişirilmiş sübye,Messina usulü levrek balığı veya San Sebestian usulü fener balığı gibi İstanbul’un alışıla gelmiş balık restaurantlarında kolay kolay rastlayamayacağınız bu özel lezzetler ile taçlandırabileceğiniz gibi ahtapot ızgara veya artık İstanbul’da bulmanın git gide zorlaştığı kalamar ızgaranın yanında sunulan gerçek tarator yani üzüm sirkesi,havanda dövülmüş sarımsak,ceviz ve bayat ekmeğin birleşimi sonucu hazırlanan,hazır mayonez veya yoğurt kullanılarak hazırlanmayan gerçek bir tarator ile de taçlandırmak sizin elinizde.
                Bu gibi özel lezzetlerin hepsi bir yana İbrahim Bey'i takdir ettiğim bir diğer hususta,Ülkemizde önemi nedense hiçbir zaman anlaşılamamış olan yaban mantarına verdiği önem ve bunları restaurant mönüsünün çoğu lezzetinde yer vermesi.Hele ki bunlardan bir tanesi var ki ,Üstu milföy hamuru ile kaplı ,içi porçini mantarıyla süslü, beyaz şarap, krema sosu ve çok az da olsa parmesanlı bir sos ile hazırlanan dil balığı ,adeta yaban mantarının önemini bizlere kanıtlarcasına hazırlanmış bir başyapıt !

                Kuzguncuk'un eski adını taşıyan Kosinitza,hem İbrahim Bey'in konuk severliğine şahit olabileceğiniz hem de bu gibi özel lezzetler eşliğinde güzel anılar ile kalkabileceğiniz bir akşam yemeği için biçilmiş kaftan.Kim bilir belki benim bu özel lezzetler ile taçlandıramadığım anıları siz yakalayabilirsiniz.
Continue Reading...
Designed By Furkan Kurt