Geç olsun
güç olmasın demiş atalaramız bence çok da doğru söylemişler yoksa Kuzguncuk
sahilinde sevimli bir ara sokakta saklanmış olan belkide İstanbul’un alışıla
gelmiş,sıradan ve 3.sınıf malzemelerle hazırlanan balıkçı diye geçinen
yerlerine inat birşeyler yapmaya çalışan yani tabiri yerindeyse akıntıya karşı
kürek çekmeye çalışan son derece şık bir balık restaurantı olan Kosinitza’ya bu
kadar geç ziyaret edişime çok üzülürdüm.Kosinitza’nın ilk defa adını ve methini
bundan yaklaşık 3 sene önce duymama rağmen ilk ziyaretim bundan yaklaşık bir
sene önce istediğim kişiyle istemediğim bir sıfatta oldu.
Bu gibi özel hatıralarım dışında
benim için burayı diğer balık restaurantlarından ayıran en önemli özelliklerin başında
Kosinitza’nın yaratıcısı İbrahim Bey'in malzeme kalitesine verdiği önem ve
İbrahim Bey'in başta Fransız,İspanyol ve İtalyan Mutfağına olan ilgisinin
esintilerini mönünün her sayfasında rastlıyor oluşum.Örneğin Marsilya’nın
geleneksel balık çorbası olan “Bouillabaisse” ile başlayan bu özel gastronomik
şöleni Gallego usulü scallop(tarak),Marsilya usulü Lipsos,kırmızı şarapta
pişirilmiş sübye,Messina usulü levrek balığı veya San Sebestian usulü fener
balığı gibi İstanbul’un alışıla gelmiş balık restaurantlarında kolay kolay
rastlayamayacağınız bu özel lezzetler ile taçlandırabileceğiniz gibi ahtapot
ızgara veya artık İstanbul’da bulmanın git gide zorlaştığı kalamar ızgaranın
yanında sunulan gerçek tarator yani üzüm sirkesi,havanda dövülmüş
sarımsak,ceviz ve bayat ekmeğin birleşimi sonucu hazırlanan,hazır mayonez veya
yoğurt kullanılarak hazırlanmayan gerçek bir tarator ile de taçlandırmak sizin
elinizde.
Bu gibi özel lezzetlerin hepsi
bir yana İbrahim Bey'i takdir ettiğim bir diğer hususta,Ülkemizde önemi nedense
hiçbir zaman anlaşılamamış olan yaban mantarına verdiği önem ve bunları
restaurant mönüsünün çoğu lezzetinde yer vermesi.Hele ki bunlardan bir tanesi
var ki ,Üstu milföy hamuru ile kaplı ,içi porçini mantarıyla süslü, beyaz
şarap, krema sosu ve çok az da olsa parmesanlı bir sos ile hazırlanan dil
balığı ,adeta yaban mantarının önemini bizlere kanıtlarcasına hazırlanmış bir
başyapıt !
Kuzguncuk'un eski adını taşıyan
Kosinitza,hem İbrahim Bey'in konuk severliğine şahit olabileceğiniz hem de bu
gibi özel lezzetler eşliğinde güzel anılar ile kalkabileceğiniz bir akşam
yemeği için biçilmiş kaftan.Kim bilir belki benim bu özel lezzetler ile
taçlandıramadığım anıları siz yakalayabilirsiniz.
No comments :
Post a Comment