Sunday, 18 October 2015

Antalya'nın Medar-ı İftiharı

Yazdan kalma bir lezzet!  Kebapçı,balıkçı,sakatatçı,çorbacı,börekçi,tatlıcı…gibi belirli bir alanda uzmanlaşmış restaurantları bir kenara bırakacak olursak 7 Mehmet Restaurant sunduğu her lezzet için çıtayı en üste koyan ve çoğunlukla da başarıya ulaşan bir restaurant. Mesela işkembe çorbaları,daha iyisini nerede içersiniz bilmem ama,7 Mehmet’de bu çorba usulüne uygun olarak en iyi malzemeler kullanılarak yapılıyor ve haliyle eşine az rastlanır cinsten bir lezzet ortaya çıkıyor veya tereyağlı su börekleri,bergamotlu,kabak çekirdekli ve bademli iç pilavları,oğlağın döş kısmından yaptıkları köfteleri   ve daha nice lezzetleri ile keşfedilmeyi bekleyen bir restaurant burası.
Bunlarla da bitmedi ama  Antalya’nın o meşhur kabağının 7 Mehmet’in mutfağında usta eller tarafından kazandığı boyuta farklı bir paragrafta değinmek istedim.Deyim yerindeyse sadece kabak tatlılarını yemek için bile Antalya’ya giderim. Eğer ki sizde, yaz aylarında özellikle Ülkemizin Ege ve Akdeniz sahillerine gerçekleşen kısa süreli göçün içinde bulunuyorsanız  ve de yolunuz Antalya’da bulunan 7 Mehmet Restaurant’a düşerse,bitmesini istemeyeceğiniz cinsten bir lezzet şöleni sizleri bekliyor olacak.

Continue Reading...

Thursday, 1 October 2015

Baba’dan Oğul’a

Artık bu satırlarda klasikleştirmeyi düşündüğüm Dünya’nın hiçbir yerinde rastlayamayacağınız eski İstanbul’un çok kültürlü kozmopolit yapısının günümüze kazandırdığı değerlerden sadece biri olan meyhane yazılarıma bu sefer İstanbul dışında yaklaşık 80 senedir hizmet veren hizmet verdiği süre boyunca ne ismi ne de tabelası olan,Kör Kamil nam-ı ile anılan Kör Kamil Meyhanesi'ni ve bu meyhanenin adabını elimden geldiğince sizlere tanıtmak istiyorum.
1936 kuruluşlu bu güzide mekanının kurucusu Kamil Bey kullandığı düdük,odun,sarı kart ve kırmızı kart ile müdavimlerinin hafızalarında sert bir imaj ile yer edinmiş.Mesela ki gürültülü masalara gösterilen uyarı amaçlı sarı kartın gürültünün devam etmesi durumunda kırmızı karta dönüşmesi ve bu masadakilerin bir daha dükkana alınmaması veya saat 23.30'da hesapların istenmedin ödenmesi,23.45'e kadar hesapların gelmediği masalar için Kamil Bey'in oduna başvurması sayabileceğim sayısız örnekten birkaçı.Bugün ise Naci Eren yaklaşık 35 sene önce Kamil Bey'den devraldığı bu meyhaneyi eski yaptırımlarına başvurmadan hakkıyla işletiyor.
                Az olsun öz olsun atasözümüzü Eskişehir'in belkide en eski meyhanesi olan nam-ı değer Kör Kamil Meyhanesi için kullansam buraya daha önce gitme şansı bulan hiçbir arkadaşımın tepkisini çekmem.Mevsimlerin artık birbirine girdiği yani hangi mevsimde ne yenilmesi gerektiğinin bilincinde olunmayan günümüz dünyasına inat Naci Bey Kör Kamil Meyhanesi'nde kullandığı her üründe mevsimselliğe son derece önem veriyor.Hamsinin Giresun'dan ciğerin Balıkesir'den geldiği bir ortamda sizi tatmin etmeyecek bir lezzet ile karşılaşmanız neredeyse imkansız.Örneğin Kör Kamil Meyhanesi ile özdeşleşen lezzetlerin başında gelen ve işletmenin medar-ı iftiharı olarak kabul gören Kuzu Kellesi.Ocak ayının ilk günlerinden itibaren başlayan sezonu Nisan ayına kadar yani topu topu 4 ay sürmektedir ve çoğu zaman bir gün öncesinden yapılacak rezervasyon ile bu eşsiz lezzeti tatma şansına erişebilirsiniz.
                Açıldığı günden bugüne hiç tabelası olmamış,hiçbir yerde reklamına rastlayamayacağınız nam-ı değer Kör Kamil Meyhanesi,babadan oğula geçen ve farklı kuşakları bir araya getiren eşsiz bir kültürün çok açık bir simgesi !




Continue Reading...
Designed By Furkan Kurt